LİDERLER PANELDE KONUŞTU
DF-2025 Liderler Paneli’nde NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu‘nun moderatörlüğünde, ‘Çok Kutupluluk Çağında Ortaklık Arayışı’ konulu oturum gerçekleştirildi. Oturumda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic, Moldova Başbakanı Dorin Recean, Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, Bulgaristan Başbakanı Rosen Jelyazkov, eski Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitarovic konuştu.
DİPLOMASİDE TÜRKİYE’NİN ÖNEMİ
Karadağ Cumhurbaşkanı Milatovic, Balkan ülkelerinin diplomasi sayesinde Türkiye ile arasındaki ilişkilerin sıkılaştığını belirterek, “Türkiye modern zamanların zorlukları söz konusu olduğunda diplomatik çabalarla birçok faaliyette bulunuyor. Karadağ, Balkanlar’ın ortasında yer alıyor ve bu nedenle bölgesel iş birliği elzem. Karadağ NATO üyesi ve güvenlik meselelerinde iyi bir pozisyonda, Avrupa Birliği’ne de adayız ve bu yönde ilerliyoruz. AB (Avrupa Birliği) üyeliği Karadağ için önemli bir hedef ve 2028’de 28’inci üye olmayı amaçlıyoruz. Dünyadaki sorunların çözümünde ADF gibi platformların sağladığı imkanlar çok önemli. Türkiye, coğrafyasıyla, üç kıtanın da merkezinde, birçok kültürün bağlantı noktasında, birbirinden farklı birçok yere hitap eden bir konumda olmasıyla gerçekten diplomaside daha büyük bir rol üstlenebilecek pozisyona da sahip” dedi.
‘MOLDOVA’NIN YERİ AB İÇİNDE OLMALI’
Moldova Başbakanı Dorin Recean, dünyada ülkelerin karşılaştığı farklı zorlukların sayısının da arttığını belirterek, “Bu tür toplantılar ile bunlara çözüm bulmak gerekiyor. Bölgesel sorunlar, ekonomik sorunlar, jeopolitik sorunlar, düşmanlıklar, rekabet, çok taraflı kurumların nasıl konuşması gerektiğini konuşuyoruz. Çevik olmamız lazım, ülkelerimizi daha güvenli hale getirmemiz gerekiyor ama diğer taraftan çok taraflılık içeren kurumları da korumamız gerekiyor. Enerjimizi ve irademizi global ortaklılıkta kaybetmemeliyiz. Dünyamız artık daha parçalanmış hale geldi. Moldova AB’de olmayı tercih etti, Batı Balkanlar’dan gelen ülkeler de AB üyesi olma yolunda hızla çalışıyor. Rusya, Moldova’nın bu seçeneğini biraz zorlaştırdı ama Moldova’nın yeri AB’nin içinde olmalıdır. Biz buna inanıyoruz. Bu zorlu dünyada diplomasinin çok önemi var” diye konuştu.
‘TÜRKİYE, BARIŞÇIL BİR VİZYONU DESTEKLEYEN ÜLKE’
Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, çok kutuplu bir dünya denildiğinde tüm ülkeler için ve Gürcistan gibi küçük bir ülke için bir fırsat olduğunu belirterek, “Ortaklıklarımızı dünyada derinleştirmeye, güçlendirmeye çalışıyoruz. Ekonomik ve ticaret ortaklıklarımızı da genişletmeye ve güçlendirmeye çalışıyoruz. AB, Türkiye, BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) ve Çin gibi 50 ülke ile serbest ticaret anlaşmamız bulunuyor. Gürcistan, Avrupa’nın Asya’ya, Batı’nın Doğu’ya bağlanması açısından önemli bir yer tutuyor. Barışın ve iş birliğinin Batı Kafkaslar’da sürdürülmesi için çaba gösteriyoruz. Bölgemizin yüzde 20’si Rus Federasyonu tarafından işgal edilmişti. Diplomatik bir ilişkimiz yok Rusya ile ama ekonomik iş birliklerimizi sürdürmeye çaba gösteriyoruz. Bölgemizde barışın daha da derinleşmesini istiyoruz. Herkesin mutlaka barışı güçlendirmeye çaba göstermesi lazım. Türkiye de barışçıl vizyonu destekleyen bir ülke. Barış, ekonomik kalkınma ve refah bizim odaklandığımız konuların başında” ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK DUVARI UKRAYNA SAVAŞI İLE DARBE ALDI
Bulgaristan Başbakanı Rosen Zhelyazkov, özellikle Ukrayna savaşında demokratik dünya güvenliğinin darbe aldığını ifade ederek, “Şimdiki soru işareti ise ortak kabul ettiğimiz değerlerimiz hala geçerliliğini koruyor mu? Güvenlik duvarı Ukrayna savaşıyla darbe aldı. Avrupa Birliği’ne karşı şüpheci olanlar, bir noktada Euro birliğinden ayrılma düşüncesindeler. Mesela çok taraflılığı ilk zedeleyen ülke, İngiltere tarafından başlatıldı ama çoğunlukla entegrasyonun devam ettiğini görüyoruz. Almanya, Fransa, İtalya G-7, G-20’de bir araya gelir ama müzakere güçleri AB olmasa bu kadar güçlü olmazdı. AB belki de öngördüğü güçte değil. Küreselleşmiş dünyada çok taraflılık aslında yeni iş birliklerinin önünü açacaktır. AB’nin geleceğine baktığımızda şüphesiz ki onlar da yeni arayışlarda. NATO da kolektif defansın mihenk taşıdır, AB ile çok güçlü bir yapıyı oluşturuyor. Herhangi bir şekilde dışında kalmak faydalı olmayacaktır. Artık insanlığın başka alternatifi de yok. Bu çok taraflı yaklaşımlar kendini ispat etti ve bunları daha da güçlendirmeliyiz” dedi.
HEM İŞ BİRLİĞİ HEM REKABET SÖZ KONUSU
Eski Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitarovic, dünyada her şeyin daha akışkan bir hale geldiğini belirterek, “Elbette iş birliği söz konusu ama sürekli bir rekabet de söz konusu. Nereye bakılsa artık bir değişmeye çalışma söz konusu. Ülkelerin nasıl hizalanıp bir araya geleceğine bile koşullar karar veriyor. İdeolojiler ve çıkarların daha baskın hale geldiğini görüyoruz. Politikada diplomaside artık kişiselleşmiş vaziyetlere bakıyoruz ve buna göre gelişmeleri takip ediyoruz. Türkiye; Avrupa, Atlantik, Karadeniz, Ukrayna savaşında Rusya’yla köprü olmak gibi birçok alanda, küresel meseleler konusunda önemli çalışmalar yürütüyor. Diplomasinin çok büyük yeri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.