Enflasyon Gerçeği…

Enflasyon Verileri: Gerçek Mi, Kurgusal Bir Masal mı?

TÜİK, 2024 Aralık ayı enflasyon verilerini açıkladı. Rakamlar ışıl ışıl parlıyor: Aylık yüzde 1.03, yıllık yüzde 44.38! “Ekonomik dengelenme süreci” diyorlar. Peki bu masalın kahramanları kim? Memur, emekli, asgari ücretli mi? Yoksa bu dengelenme, yaldızlı tablolarda hayat bulan, gerçekte mutfağı harlanan bir başka masal mı? Haydi bu rakamları biraz kurcalayalım.

TÜFE ve Yetersiz Maaş Zamları: Gerçek Hayat Nerede?

Memur ve memur emeklileri için yüzde 11.54, SSK ve BAĞ-KUR emeklileri için yüzde 15.74 zam açıklandı. İlk bakışta “iyi haber” gibi görünse de, pazarda, mutfakta, faturada hissedilen gerçeklik bu rakamlarla uyuşuyor mu? Marketlerde domatesin bile yanına yaklaşamayan emeklinin maaşıyla, bu zam oranları arasında nasıl bir bağ kuracağız? Haydi, bu bağı biraz sorgulayalım.

Görünüşe bakılırsa zamlar, yoksulluğu değil, yoksunluğu telafi etmekten bile uzak. Tablolar parlıyor, ama asıl mesele şu: Bu zamlarla fırına gitmek mümkün mü? Elektrik, doğalgaz faturası ödemek kolay mı? Alım gücünün yıllar içinde eridiği gerçeği, TÜİK’in yüzde 1.03’lük aylık enflasyon rakamına sığabilir mi?

Bedelli Askerlik: “Paran Yoksa Askerlik Yap”

Bir de bedelli askerlik ücreti var. Yüzde 11.54 zamla 243 bin TL! Parası olan askerlikten muaf, olmayan borcunu ödemek için çırpınıyor. Burada da bir “dengelenme” mi var? Yoksa bu yalnızca, zengin ile yoksul arasındaki uçurumu derinleştiren başka bir örnek mi?

İktidar ve Muhalefet: Hesap Sorulacak Günler Nerede?

Bu rakamlar açıklanırken muhalefet ne yapıyor? Sadece eleştiri mi getiriyor, yoksa alternatif çözümler sunuyor mu? İktidar, ekonomideki başarısını anlata anlata bitiremiyor. Ama halk, bu masalın sonunda prens ya da prenses olmuyor. Aksine, yükler altına eziliyor.

Peki çözüm ne? Kamu kaynaklarının adil kullanımı, liyakat esaslı atamalar ve gerçekçi ekonomik politikalar uygulanmadan bu çukurdan çıkmak mümkün mü? Hayır. Ama bu çözümü dile getiren bir irade görüyor muyuz? Ne yazık ki hayır.

Sonuç mu? TÜİK’in açıkladığı veriler, halkın gerçekliğini örtbas etmeye yetmiyor. Olan, geçim sıkıntısı yaşayan milyonlara oluyor. Gerçek sokakta, pazarda ve faturaların altında ezilen halkın hikayesinde gizli.