Nöbetçi Eczaneler
“Türkiye’nin AB Üyeliği Stratejik Hedef Olmayı Sürdürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin önemini vurguladı ve sürecin yeniden canlandırılması gerektiğini ifade etti:
Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin, ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır. Son gelişmeler Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir.
Erdoğan, AB’nin üyelik sürecini güçlendirecek adımlar atmasını beklediklerini dile getirdi:
Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettik. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım.
“Suriye’nin Yeniden İnşasına Destek Şart”
Erdoğan, Suriye’deki insani kriz ve bölgenin yeniden inşası konularını detaylı bir şekilde ele aldıklarını belirtti:
Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere, katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hem fikir olduğumuzu gördük.
Suriye’nin yaşadığı yıkımın altını çizen Erdoğan, uluslararası toplumun bu duruma yeterince destek vermediğini belirtti:
Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız. Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değildir. Uluslararası toplum, 13 yıl boyunca Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür.
Erdoğan, Türkiye’nin Suriyeli kardeşlerinin yanında olmaya devam edeceğini belirtti ve çözüm önerisini şu sözlerle dile getirdi:
“Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor. Bu anlayışla Şam büyükelçiliğimizi 12 buçuk yıllık aranın ardından Cumartesi günü yeniden faaliyete geçirdik.”
“Terörle Mücadelede Kararlıyız”
Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadelede kararlılığını bir kez daha vurguladı:
Gerek DEAŞ gerekse PKK ve uzantılarıyla mücadele, görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegane NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer yoktur.
“Gazze’deki Mezalim Artık Durmalı”
Erdoğan, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını sert bir dille eleştirerek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı:
Görüşmemizde sayın başkana, İsrail’in Gazze’deki mezalimi ile bölgedeki saldırganlığına artık bir son verilmesi gerektiğini de aktardım. Kışın gelmesiyle birlikte Gazze’deki insani durum daha da kötüleşti.
Yaşanan insanlık dramını gözler önüne seren Erdoğan, yaşanan acılara örnek verdi:
Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. İsrail saldırılarında can veren 50 bin Filistinlinin neredeyse tamamını çocuklar, kadınlar, yaşlılar oluşturuyor. Avrupalı dostlarımızın Netanyahu hükümetine baskı yapmaları gerektiğini vurguladım.
“Türkiye-AB İlişkileri İçin Somut Adımlar Bekliyoruz”
Erdoğan, Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin daha güçlü ve kurumsallaşmış bir yapıya ihtiyaç duyduğunu vurguladı:
Türkiye ve Avrupa Birliği arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Aday ülke olarak biz bu iradeye sahibiz.
AB’den Türkiye-AB ilişkilerini güçlendirecek adımlar beklediklerini belirten Erdoğan, önümüzdeki zirveye dikkat çekti:
İki gün sonra yapılacak Birlik Zirvesi’nde, ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana denk vize süreçlerini hızlandıracak kararların alınmasını temenni ediyorum.
Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yakın iş birliğini sürdürme temennisinde bulunarak, Türkiye’nin bu sürece hazır olduğunu ifade etti:
Bu vesileyle, en kısa sürede Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi’ni yapmak suretiyle ilişkilerimizi olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini yeniden canlandırma, Suriye’deki insani krizi çözme ve Gazze’deki saldırıların durdurulması için uluslararası topluma güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. Erdoğan, Türkiye’nin hem Avrupa hem de bölge için stratejik bir konuma sahip olduğunu vurgularken, somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Türkiye ve AB arasındaki iş birliği, karşılıklı saygı ve kazan-kazan formülüyle daha güçlü bir yapıya kavuşabilir. Önümüzdeki günlerde yapılacak zirve, bu sürecin geleceğini şekillendirecek kritik bir dönüm noktası olacak.