Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AB Yüksek Temsilcisi Kallas’tan Suriyelere: Yeni Siyasi Gerçeklikle Uyum Sağlamalıyız

AB Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye konusunda AB’nin yeni siyasi gerçekliklere uyum sağlaması gerektiğini vurguladı. Avrupa Parlamentosu’nda önemli açıklamalarda bulundu.

AB Yüksek Temsilcisi Kaja

Belçika – AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye konusunda Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda önemli açıklamalarda bulundu. AB’nin yeni siyasi gerçekliğe uyum sağlaması gerektiğini vurgulayan Kallas, geleceğe yönelik stratejik adımların öne çıkmasının önemine dikkat çekti.

AB’nin Yeni Dinamiklere Uyum Süreci

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kallas, Brüksel’de düzenlenen Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda Suriye konulu oturuma katıldı. Konuşmasında, Avrupa Birliği’nin mevcut siyasi gerçekliklere adaptasyonunun elzem olduğunu belirtti. Bu çerçevede, Suriye’nin yeniden imarı ve ilişkinin güçlendirilmesi için yaptırım rejiminin gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Tarihi Fırsat Penceresi

Kallas, Suriye’nin toprak bütünlüğü, azınlıklar ve kapsayıcı hükümet kurulmasına dair AB Dışişleri Bakanları Toplantısında varılan anlaşmanın altını çizerek, “Tarihi bir fırsat penceresi var ve biz Avrupalılar, temel ortaklarımızla birlikte kararlılıkla hareket etmeliyiz” dedi.

Suriye İçin Barış ve Adalet

Kallas, Suriye’nin geleceği için barış, güvenlik ve adaletin sağlanmasının AB’nin ortak amacı olduğunu ifade etti. “Birlikte, Suriye ve halkı için barış, güvenlik ve adaletin hüküm sürdüğü bir geleceği şekillendirmeye yardımcı olabiliriz” şeklinde konuştu. Kallas, AB’nin bu yönde kolektif bir sorumlulukla hareket etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

AB’nin Suriye stratejisi, terör örgütü DEAŞ’la mücadele, kimyasal silahların imhası ve Esad rejimi tarafından işlenen suçların hesap verilebilirliğini sağlamaya yönelik çalışmaları içermektedir. Bu çerçevede, AB’nin yeni bir yaptırım rejimi geliştirmesi gerekebileceği değerlendiriliyor.